NETWORK VE DATA SİSTEMLERİ

Modem Router Nedir?
Benzer özelliklere sahip olmalarına karşın tamamen farklı işlevlere yanıt veren ürünler olan modem ve router seçenekleri; özünde Wi-Fi ağı ile alakalı donanımlardır. Bu ürünler arasındaki farkları daha iyi anlamak adına öncelikli olarak modem nedir sorusuna yanıt vermek daha sağlıklı olacaktır. Modem, internet bağlantısını merkezi bir sağlayıcı üzerinden lokal bir konuma taşıyan aygıtlardır.

Çalışma prensibi olarak telefon hatları üzerinden bağlantı kuran modemler, internet bağlantısını dışarıdan eve ya da iş yerine getiren donanımlardır.

Bunun yanı sıra kullanıcıların sık sık sorduğu “Router nedir” ve “Router ne işe yarar” gibi sorulara da çeşitli şekillerde yanıt vermek mümkündür. Router ise merkezi bir sağlayıcıdan modem aracılığıyla yerele getirilen bağlantının ortamda dağıtılmasını kolaylaştıran donanım olarak tanımlanır. Daha basit bir dille anlatmak gerekirse router, eve modem aracılığıyla getirilen internet bağlantısının evin tamamına kablosuz olarak dağıtılmasını kolaylaştıran dağıtıcı donanımdır. Bu noktada, modem router olarak da adlandırılan ve iki işlevi tek bir donanım dahilinde bir araya getiren ekipmanlar da mevcuttur.

Modem ve Router Hangi Amaçlarla Kullanılır?

İki donanımın entegrasyonu ile ortaya çıkan modem routuer, öncelikli olarak internet bağlantısının dağıtımında ortaya çıkar. Modem, genel anlamda internet bağlantısının merkezi sunucudan bir ortama aktarılması işlevine yanıt verirken router bağlantının yerel dağıtımına odaklanır. Türkçe karşılığı dağıtıcı olan router, kullanıldığı ortamda bağlantının daha uzak konumlardan erişilebilir olması, tüm birimlere aktarılması gibi amaçlarla kullanılır. Basit bir örnek vermek gerekirse evlerde kullanılan routerlar kablolu ya da kablosuz olarak internet bağlantısının modem üzerinden uzaktaki odalara götürmek amacıyla da kullanılabilir.

Modem Router Teknik Özellikleri Nelerdir?

Modem Router yukarıda da bahsedildiği üzere hem modem hem de router işlevlerinin bir araya getirildiği donanımlar olarak öne çıkarlar. Bu noktada, modem + router seçeneklerinin hem işlevsel hem de tasarımsal açıdan daha ergonomik donanımlar olduğunu söylemek doğru olacaktır. Bunun yanı sıra modem router seçenekleri, bağlantının çok birimli bir bağlam üzerinden dağıtılmasına da olanak verir. Özellikle iş yeri gibi ortamlarda oldukça işlevsel kullanım olanakları sağlayan modem router modelleri; bağlantıya erişim kapasitesinin arttırılması ve bağlantının kapsama alanının genişletilmesi gibi amaçlarla da kullanılmaktadır.

Firewall Nedir?
Firewall bilgisayar sistemleri için üretilen güvenlik sistemlerine verilen isimdir. Türkçe tam karşılığı “Ateş Duvarı “ olsa da “güvenlik duvarı” olarak tercüme edilen firewall, bilgisayara gelen ve bilgisayardan giden tüm ağ trafiğini belirli filtrelerden geçirerek güvenliği sağlamaya çalışır.Firewall cihazları ise bu yazılımların uygun donanımlarla birleştirilerek üretilmesinden meydana gelmiş olan fiziksel ürünlerdir.

Firewall Nasıl Çalışır?

Güvenlik duvarları yani firewall sistemlerinin temel amacı ağdaki gelen ve giden trafiği kontrol etmek ve önceden belirlenmiş kurallar çerçevesinde trafiği ilgili yere yönlendirmektir.

Firewall yazılımında; tehdit olarak algılanacak dosya ve davranışlar ile güvenli sayılacak dosya ve davranışlar önceden belirlenmektedir. Bu kurallara uyan her türlü eyleme izin verilirken, zararlı olarak belirlenenlere izin verilmez. Ancak kural dışı hareketlerin ağ yöneticisinin istisna olarak tanımlaması durumunda ağa kabul edildiği durumlar da vardır.

Firewall çalışma mantığı oldukça basittir. Oluşturulan “güvenli liste”de yer alan tüm trafik, herhangi bir engele maruz kalmadan ağa iletilir. Güvenli listede olmayan trafik ise bloke edilir ve ağa erişmesinin önüne geçilir. Bu işlem ağ yöneticisine haber verilir. Bazı firewall yazılım veya cihazlarının Proxy sunucusu ile birlikte çalıştıkları uygulamalar da vardır. Bu sayede ağ güvenliği sağlanmış ve şirket içi ağ veya ağlar üzerindeki cihaz ve bilgisayarlar diğer ağlar üzerinden gelecek saldırılara karşı korunmuş olur.

Firewall sistemleri donanım ve yazılım tabanlı olarak ikiye ayrılır. Yazılım tabanlı olan firewalllar genelde işlemci veya sunucular üzerindeki işletim sistemlerine kurulur. Donanım tabanlı firewall cihazı ise özel donanımlar üzerinde çalışan sistemlerdir.

Donanım tabanlı firewalllar güvenlik duvarı yazılımının; bilgisayardan ve routerdan bağımsız bir cihaza yüklenerek kullanıldığı bir firewall türüdür. İnternet ağına gelen trafiği önce denetler ve kurallara uygunsa ağa iletir. Paket filtreleme mantığı ile çalışır. Kolayca devreden çıkarılamayan bu güvenlik duvarlarının maliyeti biraz yüksek olabilir

Yazılım tabanlı firewall ise sistemdeki işletim sistemi üzerine kurulur ve ekstra bir donanım gerektirmez. Az sayıda bilgisayarı korumak için idealdir. Ara yüzü basittir. Kullanıcılar kendileri de güvenli listeye ekleme ya da çıkarma yapabilirler. Ancak işletim sistemi üzerinde çalıştığı için sistem kaynaklarını tüketmek gibi bir dezavantajı vardır ve kullanıcılar tarafından devre dışı bırakılabildikleri için koruma işlevinin yerine getiremeyebilirler.

Firewall Kullanım Alanları Nelerdir?

Firewall bilgisayar ağını uzaktan erişime karşı koruyarak sistem yöneticisinin haberi olmadan ağa girmeye çalışanları belirler ve engeller. 

Ayrıca çok sayıda kişinin çalıştığı, iletişimin ağırlıklı olarak e-posta yolu ile gerçekleştiği şirketlere, e- posta ile ağa sızabilecek zararlı yazılımlar güvenlik duvarı ile engellenebilir. Böylece daha güvenli bir mail trafiği sağlayan firewall oyunlardan bulaşan virüslerin engellenmesinde de etkili bir yoldur.

Bir şirket personellerinin istemediği internet sitelerine girişini engellemek isterse bunu firewall programları ile yapabilir, güvenlik duvarı kullanılarak girilmesi istenmeyen internet siteleri “zararlı” listeye alınır ve firewall söz konusu site ya da sitelere girişi engeller.

Aynı şekilde ev kullanımlarında da aile üyelerinin zararlı sitelere girişi bu yolla engellenebilir ve firewall uygunsuz içerikleri engelleyerek ağ güvenliğini maksimuma çıkaracaktır. Kısaca firewall ile ağ trafiğini yönetmek ve kontrol etmek her zaman sistem yöneticisinin elindedir.

Firewall fiyatları ise iki ana unsurdan etkilenir. Cihazın, performans,  kapasite ve yedekliliği fiyatı belirlediği belirlemede etkili olurken,  güvenlik duvarının markası ya da modeli ile kullanıcı sayısı, devam eden güvenlik veya destek aboneliklerinin maliyeti güvenlik duvarlarının fiyatını yükseltir ya da düşürür. Piyasada çok çeşitli marka ve modelde, geniş fiyat aralıklarına sahip firewall’lar bulunmaktadır.

Bu noktada en iyi firewall arayışı içinde olunacaktır. Ancak en iyi firewall, kişi ya da şirketlerin ihtiyacını sorunsuz karşılayacak olandır. Doğru seçimi yapmak için ihtiyaçlar doğru belirlenmelidir.

Kullanılacak firewall alındıktan sonra sıra kuruluma gelecektir. Güvenlik duvarı kurulumu oldukça basit bir işlemdir ama yine de bu basit işlem uzmanları tarafından yapılmalıdır.  Firewall sistemi, bilgisayarlarının güvende kalmasını isteyen her kurum ve kişi tarafından kullanılabilen sistemlerdendir.

Switch Nedir?
Network switchler, gelen verileri birden çok giriş bağlantı noktasından belirli bir çıkış bağlantı noktasına yönlendirerek hedefe iletir. Network switchler, veri paketlerini bilgisayarlar, yönlendiriciler, sunucular veya diğer anahtarlar gibi birden çok ağ aygıtı arasında aktaran küçük bir cihazdır.

Ethernet kullanan bir yerel alan ağında (LAN), bir ağ anahtarı, fiziksel aygıt adresine (Ortam Erişim Denetimi adresi veya MAC adresi olarak da bilinir) bakarak her gelen mesaj çerçevesinin nereye gönderileceğini belirler.  Switchler, her MAC adresiyle MAC adresinin alındığı bağlantı noktasına uygun alanları korur.

Switchler Nasıl Çalışır?

Fiziksel ve sanal switchler, modern veri ağlarındaki ağ cihazlarının büyük çoğunluğunu oluşturur. Masaüstü bilgisayarlara, kablosuz erişim noktalarına, endüstriyel makinelere ve kart giriş sistemleri gibi bazı şeylere ( IoT ) ve cihazlara kablolu bağlantılar sağlarlar. Veri merkezlerinde sanal makineleri ( VM ) barındıran bilgisayarların yanı sıra özel fiziksel sunucuları ve depolama altyapısının çoğunu birbirine bağlarlar. Telekomünikasyon sağlayıcı ağlarında büyük miktarda trafik taşırlar.

Network switchleri aşağıdaki şekilde ayrılabilir:

  • Kenar veya erişim switchleri: Bu switchler ağa giren veya ağdan çıkan trafiği yönetir. Bilgisayarlar ve erişim noktaları gibi cihazlar kenar switchlere bağlanır.
  • Toplama veya dağıtım switchleri: Bu switchler isteğe bağlı bir orta katmana yerleştirilir. Kenar switchler bunlara bağlanır ve switchlerden switchlere trafik gönderebilir veya çekirdek switchleri gönderebilir.
  • Çekirdek switchler: Bu network switchleri, toplama veya kenar switchleri bağlayan, kullanıcı veya aygıt kenarı ağlarını veri merkezi ağlarına bağlayan ve tipik olarak kurumsal LAN’ları Internet’e bağlayan ağın omurgasını içerir.

Bir çerçeve, switchler altyapısı tarafından bilinmeyen bir MAC adresine iletilirse, switchler etki alanındaki tüm bağlantı noktalarına taşınır. 

Birçok veri merkezi, toplama katmanını ortadan kaldıran bir yaprak / omurga mimarisini benimser. Bu tasarımda, sunucular ve depolama birimi yaprak anahtarlarına (kenar switchlere) bağlanır ve her yaprak switchleri iki veya daha fazla omurga (çekirdek) switchlerine bağlanır. Bu,  verilerin kaynaktan hedefe ulaşması gereken atlama sayısını en aza indirir  ve böylece taşıma veya gecikme sırasında harcanan zamanı azaltır.

Bazı veri merkezleri, her cihazın tek ve büyük bir switchlerde görünmesini sağlayan bir kumaş veya ağ ağı tasarımı oluşturur. Bu yaklaşım gecikmeyi en aza indirir ve finansal hizmetlerde veya mühendislikte yüksek performanslı bilgi işlem ( HPC ) gibi yüksek talep gören uygulamalar için kullanılır.

Tüm ağlarda switch kullanılmaz. Örneğin, bir ağ, bir token halkasında organize edilebilir veya bir hub veya tekrarlayıcı yoluyla bağlanabilir  (1980 ve 1990’larda yaygın olarak kullanıldı). Bu ağlarda, bağlı her cihaz tüm trafiği görür ve adreslenen trafiği okur. Bir ağ, ayrı bir ağ aygıtı katmanı olmadan bilgisayarları doğrudan birbirine bağlayarak da kurulabilir; bu yaklaşım çoğunlukla 5 mikrosaniyeden daha az gecikmelerin istendiği HPC bağlamlarıyla ilgilenir ve tasarım, kablolama ve yönetme açısından oldukça karmaşık hale gelebilir.

Switchlerin Teknik Özellikleri Nelerdir? 

Ağda fiziksel cihazlara ek olarak birkaç Switch türü vardır:

  • Virtual (Sanal) Switchler, VM barındırma ortamları içinde oluşturulmuş yalnızca yazılım switchleridir.
  • Routing (Yönlendirme) Switchleri, LAN’ları bağlar; MAC tabanlı Katman 2 geçişi yapmanın yanı sıra, her  paketteki İnternet Protokolü (IP) adresine dayalı trafiği yönlendiren  OSI Katman 3’te ( ağ katmanı )  yönlendirme işlevlerini  de gerçekleştirebilir.
  • Managed (Yönetilen) Switchler, bir kullanım sağlar izleme ve yapılandırma değişiklikleri sağlayan anahtar üzerindeki her portu ayarlar.
  • Unmanaged (Yönetilmeyen) Switchler, Ethernet aygıtı (veri hızı gibi parametreler belirler) otomatik anlaşma kullanan verileri otomatik olarak geçmesine izin verir. Yapılandırma sabittir ve düzenlenemez.
  • Kısmen Managed Switch olarak da adlandırılan Smart Switchler, veri aktarımları üzerinde daha fazla kontrole izin verecek şekilde yapılandırılabilir, ancak Managed Switchlere kıyasla daha fazla sınırlamaya sahiptir.

Switch Katmanları Nelerdir?

Ağ aygıtları, OSI modeli tarafından tanımlanan, üzerinde çalıştıkları katmanla ayrılabilir. OSI modeli, protokolleri katmanlara göre ayıran ağları kavramsallaştırır. Kontrol tipik olarak bir katmandan diğerine geçer. Bazı katmanlar şunları içerir:

  • Katman 1 veya fiziksel katman; bunlar veri aktarabilir ancak içinden gelen trafiği yönetemez.  Örnek Ethernet hub’ları veya kablolar.
  • Katman 2 veya veri almak ve iletmek için donanım adreslerini kullanan veri bağlantı katmanı. Network switch, 2. Katmanda bulunan bir aygıt örneğidir.
  • Katman 3 veya bir yönlendiriciye benzer işlevler gerçekleştiren ve aynı zamanda farklı bağlantı noktalarında birden çok fiziksel ağı destekleyen ağ katmanı. Örnekler arasında yönlendiriciler veya katman 3 switchleri bulunur.

Diğer katmanlar arasında katman 4 (taşıma katmanı), katman 5 (oturum katmanı), katman 6 (sunum katmanı) ve katman 7 (uygulama katmanı) bulunur.

Switchlerin Kullanım Alanları Nelerdir? 

Switchler, yüksek performansı, akıllı özellikleri ve uygun maliyetli işlemleri nedeniyle en çok tercih edilen ağ bileşenidir. Günümüzde, switchler küçük ofis / ev ofisinden (SOHO) büyük ISS’lere (İnternet Servis Sağlayıcıları) hemen her yerde kullanılmaktadır. Bunları ev ofislerinde veya küçük boyutlu alanlarda istediğiniz gibi kullanabilirsiniz. Bu yerler için 10/100 / 1000BASE-T Gigabit Ethernet switchleri yeterlidir. Buna ek olarak, 10 Gbps, 40 Gbps ve hatta 100 Gbps hız sunmak için yüksek hızlı bağlantı noktalarına sahip birçok switch vardır. Bu yüksek hızlı switchler, veri merkezi inşaatı için işletmeler tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır.

PoE Switch Nedir?

PoE Switch teknolojisi 2000 yılında Cisco tarafından geliştirilerek insanların kullanımına sunulan oldukça önemli bir sistemdir. Özellikle IP telefonlar ile yaygınlaşmaya başlayan bu teknoloji IP kameraların kurulumu esnasında da mutlaka kullanılır.

PoE kavramı Power over Ethernet olarak ifade edilen bir teknolojinin kısaltılması olarak bilinir. Kablosuz ağların insan yaşamına giriş yapması ile birlikte önem kazanmaya başlayan PoE ve PoE switchler elektrik bulunmayan alanlarda kablosuz erişim sağlayan noktalara güç ulaştırmayı da hedefler.

PoE Switch Nasıl Çalışır?

PoE switch aslında karşılıklı bir veri aktarımı sağlanmasına yardımcı olan sistemdir denebilir. Daha açık bir ifade ile anlatmak gerekirse PoE ile elektrik gücü kaynak cihaza Ethernet kablosu ile aktarılır. Aktarılan güce karşılık hedef cihaz yine aynı kablo üzerinden veri aktarımı gerçekleştirir. Elektrik prizine ihtiyaç duyulmadan PoE switchler vasıtası ile aktarılan elektrik gücü cihazlar arasındaki etkileşimin kolaylaştırılmasında rol oynar.

PoE Switch‘in Teknik Özellikleri Nelerdir?

Gelişen teknoloji ile birlikte insan hayatında kullanımı yaygınlaşan PoE switchler avantajları ile ön plana çıkar. Gelin hep birlikte bu switchlerin sağladığı kolaylıkları ve neden kullanılmaları gerektiğini daha yakından inceleyelim.

  • Anahtarlayıcı yani switchler ile hedef cihaz arasında veri aktarımı yapılırken birden fazla kablo kullanmak yerine aktarım sadece bir kablo ile sağlanır,
  • Hedef cihazın PoE switche veri aktarması için cihazın herhangi bir güç kablosuna veya güç bağlantısına ihtiyacı yoktur,
  • Küçük bir alanda kablo karmaşası yaratmak yerine daha derli toplu bir kurulum ile alandan tasarruf edilmesine yardımcı olur,
  • Hedef cihazın konumlandırılmak istendiği yerin elektrik bağlantısına uzaklığı kurulum konusunda herhangi bir engel teşkil etmez,
  • LAN kablosu bulunan herhangi bir yere hedef cihazı konumlandırabilir ve büyük esneklik elde edilir,
  • Elektrik şebekesindeki problemler nedeniyle hedef cihazın güce bağlanması konusunda bir problem ortaya çıkmaz,
  • Şebeke voltajında meydana gelen artış ve azalışlar nedeniyle cihazların olumsuz etkilenmesi söz konusu olmaz,
  • Hedef cihazların uzaktan kapatılabilmesine olanak sağlanır,
  • Yapılandırma ve yönetim konusunda esneklik oldukça fazladır.

PoE teknolojisi ve PoE switchlerin sizlere sağladığı bu avantajlarla hedef cihazlarda büyük bir esneklik elde edersiniz. Peki, PoE switchler en çok nerelerde kullanılır?  Kullanım alanları ile ilgili dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?

PoE Switch‘in Kullanım Alanı Nedir?

PoE switch teknolojisinin en yoğun kullanıldığı alanlardan bir tanesi IP kameradır. Kurulumu ve kullanımı insan yaşamını oldukça kolaylaştıran IP kamerada söz konusu kolaylığın elde edilmesinde en büyük rolü PoE switch üstlenir. Herkesin tahmin edeceği üzere IP kameraların konumlandıracağı alanlar güvenliği sağlamak adına bazen elektrik bağlantısının çok sınırlı olduğu alanlar olabilmektedir. Böylesi durumlarda enerjinin doğru bir şekilde elde edilmesi ve veri transferinin de sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekir. Tam da burada karşımıza PoE Switchler çıkar.

Enerji kaynağına yakın olunması zorunluluğunu ortadan kaldıran ve veri akışını Ethernet kablosu ile sağlayan bu switchler tercih edilirken kamera özellikleri ve ihtiyaçlarına dikkat edilmesi gerekmektedir. Zira her IP kameranın çözünürlüğü ve kalitesi aynı olmadığından switchlerin sağlaması gereken enerji miktarı ve hedef cihazdan gelecek veri büyüklüğü aynı olmaz. PoE switchlerin enerji ihtiyacını doğru karşılayabilmesi ve gelen verileri yeterli şekilde işleyebilmesi adına PoE switch çeşitlerinin detaylı bir şekilde incelenmesi şarttır.

PoE Enjektör Nedir?

IP Kamera sistemlerinde kullanılan PoE teknolojisi ve PoE enjektörler kurulum konusunda çok ciddi avantajlar sunarken IP kameralardan elde edilen verimin yükseltilmesine yardımcı olur. PoE enjektörler ile ilgili biligleri sunmadan önce PoE teknolojisinin ne olduğuna ve nasıl çalıştığına bakmak gerekir.

PoE Enjektör Nasıl Çalışır?

Yapılandırma konusunda ağ üzerinde çok az bir işlem yapılarak maksimum oranda fayda elde edilmesine yardımcı olan PoE teknolojisinin temelinde elektrik enerjisinin tek bir kablo üzerinden aktarılması ve aynı kablodan da veri akışının sağlanması yatar. Bu sayede kurulum esnasında avantaj sunan PoE teknolojisi benzer şekilde kullanım esnasında da büyük fırsatlar elde etmenize yardımcı olur.

PoE teknolojisi kendi içerisinde oldukça avantajlı olurken PoE enjektörler bu avantajı çok farklı bir boyuta taşıyarak bireylerin fayda seviyesini yukarı taşır. IP kamera kurulumu esnasında son yıllarda kullanılan PoE teknolojisinin parçaları olan switch veya adaptörü kullanmak yerine bir enjektör vasıtası ile veri akışını sağlamak sizce de kulağa çok iyi bir fikir olarak gelmiyor mu? PoE enjektörler network kablosu sayesinde kamera besleme voltajı gönderir. Switch ve adaptör kullanımına ihtiyaç bırakmadan IP kameraların verimli bir şekilde çalışmasını sağlar.

PoE Enjektör‘in Teknik Özellikleri Nelerdir?

PoE enjektörler yapı itibarı ile incelendiğinde 2 parçadan oluştuğu gözlemlenir. Bu parçaları input ve output olarak değerlendirmek yanlış olmayacaktır. Birinci parça voltaj girişine imkan sağlarken diğer parça voltaj çıkışını sağlar. İki kısım da Cat5 veya Cat6 vasıtası ile hem enerji hem de veri akışını sağlar. PoE teknolojisinin hayat kolaylaştıran unsurlarından bir tanesi olan PoE splitter doğru bir şekilde kullanıldığında veri akışını sağlar. Peki, PoE spliter nasıl yerleştirilmelidir?

PoE enjektörlerin 12 volt giriş soketli kısmı switch tarafına yerleştirilirken 12 volt çıkış soketli kısım IP kamera tarafına yerleştirilir. Söz konusu enjektörler kamera besleme voltajı yaklaşık 50 metre boyunca verimli bir şekilde taşınır. Mesafenin arttırılması konusunda kablo kalitesinin incelenmesi gerekmektedir. Zira çok uzun mesafeler için PoE enjektör kullanılması yaygın bir durum değildir. Burada rol oynayan en önemli faktör PoE splitter fiyatlarıdır.

PoE Enjektör Kullanım Alanı Nedir?

PoE enjektör kullanarak hem IP kamera kurulum maliyetlerinizi düşürebilir hem de switch için bir yer tayin etmek zorunda olmazsınız. Burada bireyler açısından en avantajlı yön PoE enjektörlerin fiyatları olur. Kalitesine ve uzunluğuna göre değişen PoE enjektörleri fiyat – performans değerlendirmesi yapıldığında parasının hakkını veren ürünler olarak ön plana çıkar.

SFP Modül Nedir?

SFP Modüle İngilizcede Small Form-Faktor Pluggable kavramının kısaltması olarak bilinen ve Türkçesi Küçük Form Faktörlü Takılabilir olan modüllerdir. SFP modülleri anlamak ve çalışma prensiplerine hâkim olmak için halk arasında cibik modül olarak adlandırılan GBIC (Gigabit Interface Converter) modülleri iyi bilmek gerekir. SFP modül, cibic modüllerden daha küçüktür.

GBIC(cibik modül) teknolojisi SFP modül teknolojisine nazaran daha eski bir sistem olarak kullanılmıştır. Ancak kullanım sırasında insanların GBIC teknolojisine alışkanlığı SFP modül olarak bilinen modüllerin dahi GBIC olarak adlandırılmasına neden olabilmektedir. GBIC ve SFP modüllerde temel mantık elektriksel sinyallerin ışığa dönüştürülmesidir. Burada kullanılan fiber kablolar sayesinde iletkenliğin arttırılması ve akışın hızlandırılması sağlanır.

GBIC teknolojisinde kullanılan modüller SFP modüle göre hem daha büyük hem daha az işlevseldi. Üstelik bağlantı kablolarında GBIC modüllerde SC adı verilen bağlantılar kullanılırken SFP teknolojisi ile görüntüsü ve verimliliği daha kaliteli olan LC kablolara geçiş yapılmıştır. Teknik açıdan GBIC modüllerden çok bir farkı olmayan SFP modüllerin daha teknolojik olduğu kabul edilir.

SFP Modül Nasıl Çalışır?

SFP modüller ağ erişim sistemlerinde cihazların fiber optik bağlantıya entegre edilmesini sağlayan genişleme yuvaları olarak bilinir. Protokol bağımsız olan SFP modüller hem Soneti Fiber Channel hem de Ethernet altyapısında kullanılabilmektedirler. Çalışma hızları 155 Mbps ila 2,5 Gbps arasında değişen SFP modüllerin farklı ara yüzlere sahip olduğu bilinmelidir.

Teknik açıdan oldukça avantajlı olan SFP modüllerin yuvalarına farklı niteliklerde fiber optik kablolar veya bakır modüllerin takılması mümkündür. Bu sayede bir anahtar ile hem fiber optik bağlantıları hem de elektriksel portları farklı olan cihaz elde edilmesi sağlanır. Sabit port cihazlarda söz konusu çeşitliliği elde etmek adına ayrı cihaz kullanımı gerekli iken SFM modüllerin farklı modellerini seçmek kullanım kolaylığı sağlaması açısından faydalı olacaktır.

SFP Modül‘ün Teknik Özellikleri Nelerdir?

GBIC modüllerin teknolojik formları olan SFP modüller farklı çeşitlerde tasarlanarak çeşitli ihtiyaçları karşılamak üzere kullanılır. SFP modül çeşitleri şu şekilde sıralanabilir: Multimode, Single Mode One Pair ve Single Mode Bidirectional. Şimdi gelin bu SFP modül çeşitlerine daha yakından bir göz atalım!

Multimode

Fiber optik kablolar vasıtası ile çalışmak üzere hazırlanmış ürünlere verilen isim Multimode olur. Nu ürünlerle birlikte kullanılan kabloların türlerine göre değişen mesafelerde kullanım mümkün hale gelebilmektedir. Multimode ürünlerde genellikle 50/125 µm fiber optik kablolar kullanılır. Bu kablolarda elde edilen mesafe kablo kalitesi de göz önünde bulundurulduğunda 62.5/125 µm aralığındadır. 100Mbps ara yüzlerin çalışma mesafesine bakıldığında 2 km’ye varan bir mesafe elde edilirken 1000 Mbps’de elde edilen mesafe 250 ila 550 metre arasında değişkenlik göstermektedir.

Single Mode One Pair

Single Mode SFP modüllerde adından da anlaşılacağı üzere bir çift optik kablo kullanımı vardır. One Pair’in İngilizcede bir çift anlamına gelmesi bu çıkarımı destekler. Kullanılan kablolar iki yönlü bir aktarım sağlarken kablolardan biri alış ya da girişi sağlarken diğer gönderme ya da çıkışı sağlar. Single Mode SFP’de 2 çeşit taşıyıcı dalga boyu bulunmaktadır. Bu dalga bpyları 1310 nm ve 1550 nm değerlerindedir. 1310 nm değerindeki lazerlerin 10 ila 20 km arasındaki mesafelerde kullanılabildiği bilinirken 1550 nm değerindeki lazerlerin 300 km gibi çok ciddi bir mesafede kullanılabildiği bilinir. İletişim konusunda adeta çığır açan teknolojiler olan SFP’lerde seçim esnasında iki yöndeki modüllerin de benzer dalga boylarında çalışıyor olması zorunludur.

Single Mode Bidirectional

İki yönlü haberleşmede kullanılan en yaygın yöntem olan Single Mode Bidirectional’da ek kıl fiber kullanımı vardır. İletişim esnasında giriş ve çıkış için farklı dalga boylarının kullanılması söz konusudur. Genellikle telsizlerde kullanılan mantık ile eşleştirilen bu çalışma prensibi aynı anda farklı dalga boyları ile iletişimi kolaylaştırır. SFP Single Mode Bidirecitonal seçimi yapılırken dalga boylarının kesinlikle benzer olmaması gerekir. Dalga boylarının birbirine ters olması verimli bir çalışma durumunu ortaya çıkarır.

SFP Modül‘ün Kullanım Alanı Nedir?

SFP modüller nerelerde kullanılır sorusu geldiğinde, data-network sistemlerinin olduğu tüm sistemlerde cibik modüller kullanılmaktadır.

CAT 5 CAT 6 CAT 7 KABLO ALTYAPI
Cat kablolar diğer bir adıyla  ethernet kablosu olarak da adlandırılır. Catkabloların üretim amaçları endüstride, bilgisayarlarda ve  haberleşme  ağlarında  veri transferin de kullanılan 8 telli ve 4 çift kablodan oluşur. Gelişen teknoloji ile beraber veri transferlerinin hızları da artarak eskiden beri kullanılan cat 5 kabloları bu hızlara  yetersiz kalarak istenilen perfonması gösterememektedir.

Hızlanan veri transferlerini karşılamak için farklı teknik özelliklerde cat5, cat5e,  cat6,  cat6a ve  cat7  kablolar üretilmiştir. Yapı gereği ethernet kabloları bir birlerine benzeselerde aynı değillerdir. Bu yüzden kullanım alanlarına göre ethernet kablosu seçilmelidir.

CAT5 VE CAT 5e KABLO NEDİR? ARALARINDAKİ ÖZELLİKLERİ

CAT 5 ; ethernet kabloları günümüzde en yaygın olan ve en çok kullanılan cat  kablosudur.  Cat 5 kabloları veri transferlerinin yoğun olmadığı ve kablo mesafesinin kısa olduğu uygulama alanlarında kullanılmaktadır.  Cat 5 kabloları, 100 mhz bant genişliğinde 10/100 mbps hızları karşılamaktadır. Kullanılan kablo mesafeleri ise 100 metreyi geçmemelidir.

CAT 5e ; kablosu cat 5 kablosunun veri transferinde yaşanan veri hızının azalmasını  karşılamak amacıyla geliştirilen kablo dur. 100 mhz bant genişliğinde olup 100/1000 mbps hızları karşılamaktadır. Kablo uzunluğu 100 metreyi geçmemelidir. Cat 5e kabloları geriye dönük olarak cat 5 kablolarıyla uyumludur.

Cat 5 ve cat 5e kabloları RJ 45 soketi ile kullanılır.

CAT6 VE CAT 6a KABLO NEDİR? ARALARINDAKİ ÖZELLİKLERİ

CAT 6 ; kabloları 1 gigabit hızları  ve 250 mhz’e  kadar perfonmans sağlar.  Kısa mesafede ( 55 metre ) kullanıldığı takdirde 10 gigabit bağlantı hızlarını destekleyebilir.

CAT 6a ; kablosu cat 6 kablosunundan daha fazla performans elde etmek için  güçlendirilmiş olan kablodur. 250 ila 500 mhz bant genişliğine sahip  10.000 mb  ve 10 gigabit (100 metre) ) bağlantı hızlarında veri transferlerini karşılamaktadır. Ekranlı kablo özelliği ile parazitleri en aza indirir.

CAT 7 KABLO NEDİR? VE ÖZELLİKLERİ

Cat 7;  kabloları cat 5e ve cat 6a kablolarına göre daha hızlı sinyalleri ( veri ) destekleyerek 600 mhz e kadar olan veri  iletim hızlarını sağlamaktadır. CAT7 kablosu 100m bakır kablo üzerinde 10 Gigabit Ethernet sağlar.

Ağ Yönetim Yazılımları Nedir?
Ağınız işinizin merkezinde yer alır. Bu nedenle, işletmenizin sağlıklı kalabilmesi için dijital ağlarınızı etkili bir şekilde yönetmeniz ve sürdürmeniz gerekir. Peki, ağ yönetim yazılımları nedir ve neleri kapsar? Ve belki de en önemlisi, işiniz için nasıl kullanabilirsiniz?
İşletmeler, cansız bir makineden çok daha fazlasıdır. Vücudumuz gibi, iş hayatının da tüm bileşenleri birbirine bağlıdır ve işlerin sorunsuz yürümesi için birlikte kusursuz çalışmalıdırlar.

Bir şirketin yönetimi beyinse, çalışanları kaslardır. Kaslar, kan tarafından taşınan oksijen olmadan çalışmaz. Kan, kalp ve dolaşım sistemi olmadan vücuda pompalamaz. Veriler ağınızda damarlardaki kan gibi hareket eder ve işlerini yapması gereken çalışanlara hayati bilgi sağlar. Ticari anlamda dijital ağ, kalp ve dolaşım sistemidir. Düzgün çalışan bir ağ olmadan, tüm işletme çöker. Bu yüzden ağları sağlıklı tutmak hayati önem taşır.

Kısaca ağ yönetim yazılımları, bir ağ altyapısını yönetmek, işletmek ve sürdürmek için kullanılan süreçleri, araçları ve uygulamaları ifade eder. Performans yönetimi ve hata analizi de ağ yönetimine dahildir. Basitçe ifade etmek gerekirse, ağ yönetimi ağı sağlıklı tutma sürecidir ve bu da işleri sağlıklı tutar.

Ağ Yönetim Yazılımları Nasıl Çalışır?

Ağ yönetim yazılımları, kullanıcıların denetleme merkezleri, sunucular, yönlendiriciler (router), anahtarlar (Switch) ve iletim hatları gibi ağ kaynaklarını izlemelerini ve kaydetmelerini sağlar. Ayrıca yazılımın performansını kontrol etmenize ve gerektiğinde yazılımı güncellemenize yardımcı olur.

Ağ yönetim yazılımları, ağ işleyiş faaliyetlerini tasarlandığı ve amaca ve hizmete uygun hale getirilmesini sağlar. Günlük aktiviteleri yakından takip etmek ve kullanıcılar sorunu bilmeden önce bile sorunları anında düzeltmek için çalışır.

Ağ yönetim yazılımları, ağ kaynaklarının zamanında düzenli olarak güncellenmesini ve onarılmasını sağlar. Ayrıca, ağ yöneticileriyle işbirliği yapmaya ve önleyici tedbirler almak için yakından iletişim kurmaya yardımcı olur. Bu, belirli bir hizmetin gereksinimlerini kolaylaştırmak için ağ kaynaklarının yapılandırılmasını sağlar.

Bir bilgisayar ağı, internetin evrimiyle karmaşıklaşıyor. Bu karmaşık ağın elle yönetilmesi oldukça zordur. Ağ yönetim yazılımları bu nedenle karmaşık bilgisayar ağlarının yönetim sistemi otomatik hale getirmek geliştirildi. Ağ aygıtları (Düğümler) hakkındaki veriler, ICMP, CDP, SNMP, vb. kullanımını kullanan ağ yönetim yazılımı tarafından toplanır. Bu veriler daha sonra sorunları etkili bir şekilde anlamalarını, tespit etmelerini ve çözmelerini sağlamak için ağ yöneticilerine iletilir. Ayrıca, sorunları otomatik olarak çözen bazı gelişmiş ağ yönetimi yazılımları da vardır. Sorunlar uyumluluk sorunları, ağ kusurları, performans sorunları vb. olabilir. Ağ yönetim yazılımları, yöneticisine ağa yeni ağ düğümleri kurma veya yapılandırma yetkisi verir. Ayrıca, yazılımı ağa bağlı mevcut aygıtlara güncellemeye veya sanal olarak yeni ağlar oluşturmaya yardımcı olur.

Ağ Yönetim Yazılımlarının Teknik Özellikleri Nelerdir?

Tüm sektörlerdeki BT ekipleri, ağlarını güçlendirmek için bir sisteme ihtiyaç duyarlar. Ağ yönetim yazılımları dinamik ağların düzgün bir şekilde izlenmesine ve yönetilmesine olanak sağlar.

BT ekiplerine ihtiyaç duydukları görünürlük ve kontrolü sağlamak için doğru ağ yönetim sisteminin içermesi gereken ana bileşenler şu şekildedir:

Gerçek Zamanlı Görünürlük ve Analiz

Ağ yönetim sisteminin sahip olduğu her özellik önemlidir, ancak gerçek zamanlı görünürlük ve kullanım analizlerine dayalı bilgiler toplamak ve üretmek listenin başında olabilir. Görünürlük birkaç farklı bileşenden oluşur:

  • Sinyal Kapsamı – RF sinyallerini, binaların wifi ısı eşlemesi olarak da bilinen bir planı üzerine bindirerek, kampüs veya tesisiniz boyunca erişim noktalarının nerede “kapandığını” görmenizi sağlar. Gün boyunca dalgalanma gerçek zamanlı olarak görselleştirilebilir.
  • Cihaz Bağlantıları – Son kullanıcılarınız ve cihazlarıyla ilgili veriler verir. IP adresleri, aldıkları geçerli sinyal seviyesi, istemcinin hangi AP’lere bağlı olduğu ve eriştiği kanal gibi şeyler. Bu, veriler, kablosuz bağlantının performansını ve genel sağlığını değerlendirebilmenize olanak sağlar ve gerektiğinde gerçek zamanlı olarak sorun gidermenize yardımcı olur.
  • Cihaz Konumları – Yönetim sisteminiz, eriştikleri AP’leri kullanarak son kullanıcı cihazlarınızın yerini belirleyebilmelidir, bunun çalışması için son kullanıcı cihazının AP’leri “duyması” için belirli bir mesafe içinde olması gerekir.

Gerçek zamanlı görünürlük ve analiz olmadan, hem kablosuz sisteminizin hem de desteklediği kullanıcıların performansıyla ilgili bilgi alamazsınız.

Büyüyebilme

Ağ yönetim yazılımları veya Wi-Fi yönetim sisteminiz, işletmenizin değişen bir ortama uyum sağlamasına izin vermelidir. Gelişen WLAN tasarımı, işletmeye yeni bölümlerin veya artan sayıda mobil cihazın ve bunlara eşlik eden politikaları desteklemek için yeni erişim noktalarının eklenmesine olanak sağlamalıdır.

Uyum ve Raporlama

Bugün birçok kuruluş için uyumluluk, doğru bir şekilde ele alınması gereken, kritik öneme sahip bir görevdir. Ağ yönetim yazılımları, ayrıntılı raporlama özellikleri sağlayarak bu görevi etkin ve verimli bir şekilde yerine getirmede büyük rol oynar. Doğru sistem aşağıdakileri içeren ancak bunlarla sınırlı olmayan raporlar oluşturmanıza olanak tanır:

  • RF Sağlık
  • Farklı cihazlar için kullanım verileri ve performans verileri
  • İşlem günlükleri
  • Tarihsel raporlama
  • Proaktif Uyarılar

Performans Yönetimi (Bant Genişliği ve Sorun Giderme)

Bant genişliğini yönetmek gerçek bir maliyet tasarrufu sağlarken, Wi-Fi’nizin performansının yükselmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, kritik görev uygulamalarının ön plana çıkmasına ve rekreasyonel uygulamaların kontrol edilmesine de olanak tanır.

Dinamik bir yapıya sahip olan ağlar, her zaman ve sürekli olarak izlenmesi gerekir. Bu sebeple performans yönetimi, ağın üzerinde önemli bir etkiye sahip olmadan önce sorunları hızla giderilmesini sağlar.

Çoğu durumda, ağ yönetim yazılımları sağladığı bilgiler, BT ekiplerinin gelecekteki sorunların, darboğazları ve örneğin fazladan AP’ye ihtiyaç duyabilecek alanları açığa çıkarmasını önlemesine izin verecektir.

Evrensel Uyumluluk

Bugünün ağları karmaşık bir şekilde büyüyor, ancak Wi-Fi yönetiminiz veya Ağ yönetim yazılımları karmaşıklığa katkıda bulunmamalı, karmaşıklığı kontrol etme yeteneğinizi geliştirmelidir. Altyapı bileşenleri ne kadar eski veya yeni olursa olsun, herhangi bir sorun oluşmamalıdır.

Ağ Yönetim Yazılımlarının Kullanım Alanı Nedir?

Bir ağ, performansını ciddi şekilde etkileyebilecek birçok hataya eğilimlidir. Bu nedenle proaktif olarak izlenebilmesi için ağ performansı sorunlarını tespit etmek ve aksaklıkları önlemek, böylece kritik uygulamaların sorunsuz çalışmasını sağlamak gerekir. Proaktif izleme, ağ sorunlarını son kullanıcı tarafından görülmeden önce teşhis etmeyi ve gidermeyi ve tehditleri etkin bir şekilde ortadan kaldırmayı içerir. Bu sebeple ticari olsun olmasın ağ performansını denetimde tutmak isteyen tüm alanlarda ağ yönetim yazılımları kullanılmaktadır.

Access Point Nedir?
Access point Türkçe’ye “Erişim noktası olarak“ girmiş bir kavramdır. Birden çok bilgisayarı, akıllı telefonu, tableti, yani internet erişimi olan her türlü cihazı internete bağlayan cihazların ortak adıdır.

Access pointlerin kablolu interneti kablosuz internete çevirme özelliği de vardır. Ayrıca tekrarlayıcı özelliği ile iç mekanlarda uzak noktalarda internet erişimi isteyen ama kablo kirliliği istemeyen kişiler access point kullanırlar.

Genellikle geniş bir alanda, bir ofis veya iş merkezi, plaza gibi geniş ve büyük bir binalarda, kablolu bağlantıyı, kablosuz yayına çeviren kablosuz erişim noktasıdır. Access Point internete erişebilen tüm cihazlara kablolu veya kablosuz internet erişim sağlayan cihazların ortak ismidir.

 “Bir erişim noktası” ya da menzil artırıcı anlamına da gelmektedir. Genel olarak router ile karıştırılan access point ile router arasındaki fark ise birinin kablolu birinin de kablosuz olmasıdır.

Access Point Nasıl Çalışır?

Access point ethernet kablosu ile kablolu bir yönlendiriciye bağlanarak bir Wi-Fi sinyalini belirtilen bölgeye yansıtma –dağıtma işlevi görür.

Access Point Kullanım Alanları Nelerdir?

Access point kullanım alanları genellikle geniş alanlardır. Ofis veya iş merkezleri, plaza gibi geniş ve büyük bir binalarda kullanımı daha yaygındır.

Access pointler kullanılacakları ortamlara göre 2 farklı türde üretilir.

İç ortam accees point ve dış ortam access point.

Dış ortam access point kötü hava koşulları ve tozlanma durumunda bile sinyal üretmesi ve bağlantı kalitesinin düşmemesi için çok daha dayanıklı ve özel çalışma prensibiyle üretilirler. İç mekan access pointler dış mekanlarda kullanılanlara göre daha standart özelliktedir.  

Access pointler kablolu internet bağlantısını kablosuz internet bağlantısına dönüştürür. Kablosuz access point, kablosuz ağ bağlantısı olmayan ortamda kablosuz ağ bağlantısı oluşturur.

Piyasada çok farklı marka ve modelde Access point bulunmaktadır. Kişi ya da kurumlar isteğe ve ihtiyaca en uygun “erişim noktasını” seçerek her zaman internete bağlı kalabilirler.

Acces point yani kablosuz erişim noktası kurulumunun mantığı ADSL modem kurulumu ile benzerlik gösterir. İnternet bağlantısını sağlayan ADSL modem ile access point cihazı arasında ethernet kablosuyla bir bağlantı kurulmalıdır. Böylece  ADSL’in sinyal gücünün zayıf olduğu durumlarda access point devreye girerek internet bağlantısını genişletiyor. Özellikle fabrika, okul, ev, iş merkezleri gibi sinyal gücünün düşük seviyede kalabileceği ortamlarda modemle access point cihazı ethernet kablosuyla birbirine bağlanır ve access pointin fişi prize takılır.

Güç adaptöründen gelen kablo access point cihazına takıldıktan sonra power düğmesine basarak basılmasıyla birlikte cihaz çalışmaya başlar ve access pointten sinyal gücü yayılmaya başlar.

Bu noktada en iyi access pointi bulmak gerekmektedir. Bunun için de sıkı bir piyasa araştırmasına ihtiyaç vardır. Access point alırken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır.

Öncelikle kurulumu basit ve arayüzü kolay olan bir Access point seçilmesi kullanıcılar açısından kurulum kolaylığı sağlayacaktır. Cihazın kaç metrekarelik bir alanda kullanılacağı önem taşırken, iç ya da dış ortam kullanma alternatifine göre de seçim yapılmalıdır. Ayrıca bağlanacak cihaz sayısını da dikkate almak gerekmektedir.

Ayrıca cihazın anten çekim gücü(dBi), çıkış gücü (Dbm), kablosuz standartları ve frekans değerlerine de dikkat edilmelidir. Tüm bu bileşenlerin bir araya gelmesi ile en iyi access point alınmış olur. Acces point fiyatları ise markaya göre değişiklik göstermektedir. Burada da cihazın nerede kullanılacağı, bağlanacağı cihaz sayısı ve erişim menzili gibi kriterler önemlidir. Access point fiyatları içinde özellikle dış ortamda kullanılacak olanlar biraz daha pahalı modeller olarak öne çıkmaktadır.


ÜCRETSİZ KEŞİF VE TEKLİF FORMU